İran yeni dalgasının çığır açıcı yönetmeni Abbas Kiarostami‘nin Cannes‘da prömiyerini yapan filmi Certified Copy sade ve zarif anlatımıyla oldukça etkileyici bir film.
İtalya’nın Toskana bölgesinde karşılaşan bir kadın ve bir erkek, hayatlarında başka insanlara söylemek isteyip de söyleyemedikleri şeyleri birbirlerine söylemek suretiyle kendileriyle yüzleştikleri tuhaf bir oyun oynamaya başlarlar, ama seyirci olarak bu bir oyun mu yoksa bu insanlar aslında birbirlerini önceden tanıyorlar mıydı karar vermek zor. İşte bu yüzden ilişkileri aslı gibidir. Orijinal ile kopya arasında ama orijinalin yerini tutacak gerçeklikte bir ilişki. Continue reading

2014 yılında Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Film seçilen ve ülkemizde ilk kez Filmekimi’nde gösterilen Beyaz Tanrı, insan-hayvan ilişkisi üzerine temellenen klasik filmlerden oldukça farklı bir yerde duruyor. Bunu sağlayansa filmin gerçekçi anlatımı ve su gibi akıp giden oyunculuklar.


Japon sinemasının en üretken ve çılgın yönetmenlerinden biri olan Takeshi Miike, çeşitlilik sağlayan filmleriyle festival seyircisinin her zaman ilgisini çekmiş bir isimdir. Kült mertebesine ulaşmış en bilindik filmlerinden olan 
Hindistan’da yaygın bir şekilde kullanılan, Harvard’da tez konusu dahi olmuş bir öğlen yemeği sistemi bulunmaktadır. ‘Dabba’ adı verilen sistem eşler/anneler tarafından yapılan ev yemeklerinin bir nevi ‘ilkel kurye ekibi’ tarafından çantalarla taşınarak ofiste çalışan yakınlarına götürülmesi üzerinedir. Ancak Hindistan gibi coğrafyası geniş, ulaşımı zor bir ülke için bu sistemi kusursuza yakın bir şekilde uygulamak, dabba dağıtımcılarını Dünya çapında üne kavuşturmayı başarmıştır. Araştırmalara göre dört milyonda bir yanılma payı olan bu sistem kendisinden beklenmeyecek kadar güvenli ve aynı zamanda ekonomiktir de. 