34. İstanbul Film Festivali İçin 13 Film Önerisi

festival

1. Taxi (Jafar Panahi)

Yasaklı olmasına rağmen gizlice çektiği This Is Not a Film ve Closed Curtain filmleriyle değişmesi gereken, değişmek zorunda olan İran’ın güncel durumuna ayna tutan ünlü yönetmen Jafar Panahi, 2015 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı alan son filmiyle karşımızda. Taxi filminde bu sefer yönetmen evden dışarı çıkıyor ve taksicilik yaparak İran halkının, modern İran’ın nabzını tutuyor. Hikaye akla ilk olarak Abbas Kiarostami’nin 2002 yılında Continue reading

Sinema Çalışmak

david_bordwell

*Bu yazı David Bordwell‘in makalesinden Türkçeye Fırat Çakkalkurt tarafından çevrilmiştir.

İnsanlar seyrettikleri filmler hakkında birbirleriyle konuşurlar, bazıları da bu filmler hakkında gazete ve dergilerde yazarlar. Peki, akademik bir disiplin olarak film çalışmaları, sinema hakkındaki bu genel konuşma ve düşünme biçimlerine nasıl uyum sağlamaktadır? Sinema üzerine bu iki düşünme biçiminin birbirinden tamamıyla farklı olmadığını düşünüyorum; yine de bazı ayrımlar dikkate değerdir. Continue reading

if 2015 Programından 10 ‘Kaçmaz’ Tavsiye

!f-istanbul-2015If 2015 Hakkında

İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenecek 14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, yılın en çok konuşulan filmlerini Türkiye’ye getiriyor, partileriyle şehri ayağa kaldırıyor, etkinlikleriyle dünyamızı değiştirmeye devam ediyor. Brezilya’dan Endonezya’ya, Hindistan’dan Kenya’ya, 42 ülkeden 115 filmin gösterileceği !f İstanbul, 12 Şubat’ta İstanbul’dan yola çıkıyor, 26 Şubat-1 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir’e uğruyor! Continue reading

Vizyona Girenler (28 Mart): Ne Varsa Başka Sinema’da Var

MeddahBu hafta, üçü Türkiye yapımı olmak üzere toplam altı yeni film vizyonda olacak. Türkiye yapımlarının ilki Batur Emin Akyel’in ilk uzun metraj çalışması olan Meddah. Filmin ana karakteri Aziz, eskiden çok meşhur bir tiyatro oyuncusuyken şimdilerde otel odalarında etrafındaki bir iki dostunun yardımlarıyla yaşamaya çalışan yaşlı bir adamdır. Arada sırada vefalı bir insan olan organizatör Veli’nin ayarladığı gösterilerde meddahlık yaparak kazandığı üç beş kuruş para da ancak otel parasını karşılamaktadır. Hızlı yaşadığı hayat Aziz’in tüm vücudunu özellikle de kalbini fazlaca yormuştur. Fazla yaşayacak zamanı olmadığının farkında olan Aziz geçmişinde yaptığı bir hata yüzünden çektiği vicdan azabını dindirmek, af dilemek üzere son yolculuğuna çıkar. Continue reading

Vizyona Girenler (7 Mart): Dallas Buyers Club Kaçırılmamalı

300-Rise-of-an-EmpireBugün vizyona giren filmlerin gişede en iddialı olanı tabii ki 300: Rise of an Empire. 2007 yapımı 300 filminin devamı niteliğinde olan bu Hollwood savaş filmi, bir kez daha seyirciyi Yunanistan’ın Persler tarafından istila edildiği zamanlara götürüyor. Serinin ilk filminin yönetmeni olan Zack Snyder bu kez filmin senaryosuna ve prodüksiyonuna katkıda bulunurken, 300: Rise of an Empire filminin yönetmen koltuğunda Noam Murro oturuyor. Murro’nun ikinci uzun metraj çalışması olan bu aksiyon dolu filmin, istisnai olumlu eleştirilere rağmen Rotten Tomatoes ve Metacritic puanlarının oldukça düşük olduğunu belirtmekte fayda var. Sinemaseverlerde serinin ilk filminin yarattığı heyecanı yaratmayan 300: Rise of an Empire için, Glasgow Evening Times’tan Paul Greenwood’un Continue reading

Yılmaz Güney Röportajı

Yilmaz-Guney-Roportaji

* Chris Kutschera tarafından yapılan bu röportaj Ortadoğu Dergisi’nin (The Middle East) Ocak 1983 tarihli sayısında yayınlanmış ve Devrim Kılıç tarafından İngilizce’den çevrilmiştir.

Paris’in kuzeyinde küçük bir köyde yer alan eski bir manastır birden bire Türkiye’nin bir parka yansıması oldu. Ana giriş kapısının hemen üstünde Meryem Ana heykeline yukarıdan bakan bir yere Türkçe bir yazı yazılmış; “… Merkez Cezaevi”. Mustafa Kemal’ün Türkiye’sini öven yazılar yazılmış her yere, örneğin; “Ne mutlu Türküm diyene!” Continue reading

Bir Nekrofili Biçimi (Fotoğraf Galerisine Yeni Bir Bakış)

* Bu yazı Susan Felleman‘ın 2006 yılında yayımlanan Art in the Cinematic Imagination adlı kitabından alınmış ve Türkçe’ye Fırat Çakkalkurt tarafından çevrilmiştir.

Basitçe söylemek gerekirse, erkek ölü bir kadınla yatmak ister; bir tür nekrofiliden keyif almaktadır.

Alfred Hitchcock

VertigoFrançois Truffaut ile yaptığı bir röportajda [1], 1958 yapımı Vertigo filminin konusundan söz ederken Alfred Hitchcock, bu sözüyle sadece Vertigo’nun bir hayli rahatsız edici ana önermesinden değil; söylemeliyim ki, genel anlamda sinematik deneyimin önemli bir psikoseksüel özelliğinden de gelişigüzel biçimde bahsetmektedir. Hitchcock’un gözlemini başlangıç (ve muhtemelen bitiş) noktası kabul ederek, Vertigo da dahil olmak üzere olağandışı bir ortak anlatı temasına sahip bazı filmleri inceleyeceğim: her birinde erkekler, erotizm ve suçluluk duygusuyla takılıp kalmış oldukları ölü kadınlara esrarengiz bir biçimde benzeyen başka kadınlara – ölü aşk nesnelerinin Continue reading

Kemal Sunal Röportajı

Kemal-Sunal-Roportaji

* Yener Süsoy tarafından yapılan bu röportaj 8-9 Mayıs 1985 tarihlerinde Ses dergisinde yayımlanmıştır.

– Sayın Sunal, söyleşimize nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz gibi bir klasik soru ile başlayalım.

– Evet… 1944 yılında İstanbul’da doğdum. İstanbul’un kenar semtlerinden biri olan Küçükpazar’da… Küçükpazar, Vefa’nın altındadır. İlkokulu aynı yerde, Mimar Sinan İlkokulu’nda okudum. Orta ve lise öğrenimimi Vefa Lisesi’nde tamamladım. Vefalıyım yani… Continue reading