Taxi (2015): Cafer Penahi; Özgürlük Savaşçısı mı, Kültürel Ajan mı?

taxi_2015Cafer Penahi’nin 65. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan filmi Taxi’yi 26. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde izleme şansı buldum. Penahi, 2010 yılında ülkesi İran’da tutuklandı, neyle suçlandığı bile belli değildi. Ardından serbest bırakıldı; fakat 20 yıl film çekme yasağı getirildi. Ayrıca ülkesinden çıkması da yasaklandı.

Penahi, bir taksinin içine yerleştirdiği kameralar vasıtasıyla ve bazen taksideki müşterilerin ya da yolcuların kameraları –cep telefonları ve amatör kameraları- aracılığıyla elde ettiği görüntüleri kurgulayarak bir film metni yaratmayı başarıyor. Taksinin şoför koltuğunda Penahi’nin kendisi var. Continue reading

Advertisement

Kış Uykusu (2014): Nuri Bilge Ceylan Sineması Üzerine Yaz Notları

kis-uykusuNamık Kemal 4 Kasım 1872 tarihinde İbret’te “Terakki” isimli bir makale yayınlar. Bu makale Osmanlı aydının ve sonrasında gelecek olan Cumhuriyet aydının Batıya bakışının mükemmel bir özetidir. Bir Londra güzellemesi olan makalede parlementodan eğitim-öğretime, ticaretten halkın iyilikseverliğine ve çalışkanlığına birçok konuya değinerek Batılıların üstün yönlerini abartılı bir şekilde Şarkın miskin ve cahil çocuklarına anlatır Namık Kemal. Batılılardan geri(!) kalmamız bizi o denli yaralamıştır ki, Türk aydını; barbarlıktan medeniyete adım atmanın tek yolunun Batı’yı taklit etmek olduğuna ikna olmuştur. Yerli olan her şeyin tukaka edildiği bir dönemde yani cumhuriyetin ilk yıllarında 1927’nin sonbaharında Mimar Kemaleddin Continue reading

La Hora de los Hornos (1968): Üçüncü Dünyada Entelektüellerin İşlevi

Kizgin-Firinlarin-SaatiLa Hora de Los Hornos; altı saatlik bu uzun film, tüm bölümleri ayrı ayrı ele alınması gereken, sinema tarihinin en politik filmidir. Bu yazıda sadece Fernando Solanas’ın Batı’nın hegemonyasını meşru kılan araçlardan biri olan organik aydının toplumdaki işlevi üzerine odaklandım.

İntellacktualansicht; Hegel felsefesinin önemli kavramlarından biridir. Zihinsel tavır yahut zihinsel düşünme olarak Türkçeleştirebileceğimiz bu kavram, Hegel’den sonra batı düşünce tarihinde de önemli bir rol oynamıştır.  Entelektüel başlıbaşına bir sorunken, bu tanım Batı dışı topraklarda daha çetrefil bir hal almaktadır. Continue reading

Yeraltı (2012): Arzu ile İktidarsızlık Arasında İmmoralizm

YeraltiBu çalışmanın amacı Zeki Demirkubuz’un Yeraltı filminde kullandığı immoralizmin Dostoyevskiyen bir immoralizmden öte, Nietzschevari bir yaklaşımla özgür insanın immoralizmini kullanıp kullanmadığını araştırmaktır. İmmoralizmin sözlük anlamı töretanımazlık/ahlak karşıtlığıdır. Hem Dostoyevski, hem de Nietzsche çağının ahlak anlayışına karşıdır; fakat isyanlarının sonuçları farklı olmuştur. Demirkubuz; Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar romanından uyarladığı Yeraltı filminde Dostoyevski’nin isyanından daha ayrıksı bir anlam taşıyan Nietzschevari bir immoralizm mi kullanmıştır? Dostoyevski’nin immoralizmi ile Nietzsche’nin immoralizmi arasındaki farklar nelerdir? Sonuç olarak Continue reading

Antichrist (2009): Diyalektiğe Karşı – Kadın, Hıristiyanlık ve Nietzsche

Antichrist“İnsanın arzuladıklarıyla, arzularına ulaşma çabalarının sonuçları arasında bir eşitsizlik zuhur ettiğinde insan; hınç tahtına oturur.” (Nietzsche)

Sorular ve Sorunlar

Sorular ve sorunlarla dolu bir filmin eleştirisini yapmak doğal olarak birçok soruyu ve sorunu beraberinde getirecektir. 2009 yılında Cannes Film Festivali’nde gösterildiğinde bu film izleyicilerin bir kısmı tarafından yuhalanmış ve protesto edilmiş; film, izleyenleri iki kutba bölmüştü. Bir kısım eleştirmenler yönetmen Lars von Trier’i kadın düşmanlığı ile itham etmiş [1], felsefeye yoğun mesai harcayan bir kısım Continue reading

Tarkovski ve Sansür (2. Bölüm)

Andrey-Tarkovski

Materyalizmin Olduğu Yerde İdealizm Yaşamaz   

– Rusya dün bize dedi ki : ‘Ben Hristiyanlığım.’ Yarın bize diyecek ki: ‘Ben sosyalizmim.’

J. Michelet

Hayatının hiçbir döneminde muhalif olmayan Rusya sevdalısı bu yönetmen yirmi yılda sadece beş film, kariyeri boyunca da yedi film yapabilmiştir. Budala ve Hamlet gibi üzerinde çok çalıştığı birçok projesini hayata geçirememiş daha doğrusu buna izin Continue reading

Tarkovski ve Sansür (1. Bölüm)

Andrey-Tarkovski

Sansür: (Lat. censura ‘’Eski Roma’da ahlak işlerinden sorumlu kimsenin görevi’’) Her türlü yayının tiyatro ve sinema eserlerinin, televizyon neşriyatının yayımlanmadan ve gerekli durumlarda mektupların gönderilmeden önce yetkili makamlarca denetlenmesi işi. (Misalli Büyük Türkçe Sözlük, İlhan Ayverdi) Continue reading

Sinemaya Yamuk Bakmak: Zizek Bize Ne Anlatmaya Çalışıyor?

Sinemaya-Yamuk-BakmakSlavoj Zizek; Walter Benjamin’den aldığı argümanla “teorik açıdan verimli ve yıkıcı bir işlem olarak bir kültürün en yüksek tinsel ürünlerini, aynı kültürün sıradan, bayağı, dünyevi ürünleriyle birlikte okumayı” [1] deneyerek  popüler kültür metinlerini Hegel, Kant, Marx, Freud ve Lacan gibi filozofların teori ve kavramları ile açıklamaya çalışmaktadır. Zizek’e göre sinema ideolojinin operasyonlarını tahlil edip eleştirmede bir nevi alet edavat çantası vazifesi [2] görmektedir. Sinema Zizek için bir psikologun koltuğu gibidir. İnsanlar o koltukta dertlerini, hikayelerini ve fantezilerini anlatıyorlar. Lacan’dan aldığı kavramlarla psikolog koltuğunda oturan Zizek ise kendine has yöntemlerle mevcut ideolojiyi ve dünyayı anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. Continue reading

Gezi Parkı, Kentsel Dönüşüm ve Medyanın Penguenleri

Gezi-Parki

Son yıllarda hızla yaygınlaşmakta olan ve siyasi iktidarın TOKİ vasıtasıyla istediği gibi şekillendirebildiği kentsel dönüşüm projesinde yoksul kesimler şehir merkezlerinden uzaklaştırılmış, şehir merkezleri AVM’ler etrafında kümelenen orta sınıflara terkedilmiş ve şehirler bir tüketim meydanına dönüştürülmüştür/dönüştürülecektir. Taksim Gezi Parkı’na yapılacak olan tarihi Topçu Kışlası’nın yeniden inşa edilmesi söylemi ve hatalı proje yüzünden parkın Divan Oteli’ne bakan kısmında kesilmek istenen birkaç ağaç için çevreci grupların parkı savunması ile başlayan, sonra çeşitli siyasi argümanlarla ülke sathına yayılan Gezi Parkı olaylarında medya bu eylemleri göstermekten ısrarla kaçınmıştır. CNN Türk’ün olayların en yoğun yaşandığı akşam penguen belgeseli yayınlaması ise medyanın bu tavrına tuz biber ekmiş ve medya alay konusu olmuş, birçok insan tarafından ise şaşkınlıkla karşılanmıştır. Medyanın tarafsız yayın organları olduğu illüzyonu yok olmuş; halkın temsil aygıtının iktidar ve daha çok sermayenin kölesi olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Continue reading

Anna Karenina (2012): Her Günahın Bir Bedeli Vardır

Anna-KareninaDaha önce yirminin üstünde uyarlanan bir roman tekrar uyarlanıyorsa mutlaka yönetmenin söyleyeceği yeni bir şey olmalı. Nitekim sağlam bir senaryonun yanında bu film bir yönetmen başarısıdır. Anna Karenina gibi katı realist bir romanın epik bir uyarlamasını yapan Joe Wright, izleyicinin gerçeklik algısını bozması ve aşk konusundaki cesur yorumu ile farklı bir yerde duruyor. Sinemadaki mekan algısını baştan aşağı değiştiren film, bir tiyatro sahnesinde açılır. Tiyatro binasını bir habitat gibi kullanan yönetmen 19. yüzyılın bu gerçekçi romanından epik bir aşk hikayesi çıkarmayı başarmıştır.

Klasik 19. yüzyıl Bovarik karı-koca-aşık üçlüsünden tipik bir melodram çıkarmak yerine önceki birçok Continue reading