Cafer Penahi’nin 65. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan filmi Taxi’yi 26. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde izleme şansı buldum. Penahi, 2010 yılında ülkesi İran’da tutuklandı, neyle suçlandığı bile belli değildi. Ardından serbest bırakıldı; fakat 20 yıl film çekme yasağı getirildi. Ayrıca ülkesinden çıkması da yasaklandı.
Penahi, bir taksinin içine yerleştirdiği kameralar vasıtasıyla ve bazen taksideki müşterilerin ya da yolcuların kameraları –cep telefonları ve amatör kameraları- aracılığıyla elde ettiği görüntüleri kurgulayarak bir film metni yaratmayı başarıyor. Taksinin şoför koltuğunda Penahi’nin kendisi var. Filmin ilk yarım saatlik bölümü oldukça eğlenceli, keyifle izleniyor. Filmin son bölümü ise ilk kısma göre daha durgun seyrediyor. Filmin birkaç plandan oluşmasını ilk başta gözünüz yadırgasa da biraz sonra buna alışıyorsunuz. Penahi olayların akışına göre vizörünü ayarlıyor. Taxi filmi “sinematografik gerçekleştirim”i açısından önemli bir film. Taxi, gerçek ile kurgunun nasıl birbirine içkin olabileceğini gösteriyor… Taxi filmi eleştirisi