Fransız yazar-yönetmen Cedric Klapisch’in gülümsemeyi bir türlü kesmeden izlediğimiz “L’auberge Espagnole” ve ilişkiler üzerine ciddi bir bakış açısı yakaladığımız “Les Poupees Russes” filmlerinden sonra serinin son filmi olan “Casse-tete Chinois” Xavier’in hikayesine kaldığı yerden devam ediyor. Artık Xavier ne yirmili yaşlarında macera peşinde koşan o genç adamdır, ne de doğru kadını bulma adına ne gerekiyorsa yapan otuzluk delikanlı. Kırkına merdiven dayayan Xavier iki çocuk babası, eşi Wendy’den boşanma arifesinde olan bir adam olarak çıkıyor karşımıza ve seriyi bilen sinemaseverlerin dahi yakalamakta zorlandığı bir olaylar örgüsünün içerisinde baş karakterimizin git-gellerini izlemeye başlıyoruz. Continue reading