Kuramlar, bir alan konusundaki düşünme biçimlerinin sistematik bir organizasyona dönüştürülmesini sağlar. “Fiziki bilimlerde kuramlar genellikle denetim altındaki koşullarda gerçekleştirilen olaylarla ilişkilendirilir. Bu alanda kuramlar haklı olarak, sonuçlarla, gerçeklerle ve ampirik olanla sınanabilir hatta yasaya dönüştürülebilir şeyler olarak değerlendirilir. Film kuramlarını da kapsayan, beşeri ve sosyal bilimlerde ise genellikle aynı kanıt kuralları ve nesnel tutum beklenmez. Metafora ve belirli retorik tarzlarına daha fazla bağımlılık duyulur” (Branston, 2010:70). Kuram çalışmaları belirli bir düşünce sisteminin veya sanatın ne olduğunu araştırmaya çalışarak sistemli bir fikir üretimine olanak sağlar. Bu nedenle sinemanın sanatsal işlevini araştırmak ve etki alanlarının keşfini yapabilmek için kuramlara ihtiyaç duyulur bu çerçevede sinema, çıktığı günden beri özellikle 1. ve 2. Dünya Savaşları gibi kırılma zamanlarının da getirdiği etkiyle kuramsal üretimin yaşandığı bir sanattır. Metz, “anlaşılması kolay olduğundan bir filmi açıklamak zordur” der. Bu cümleden hareketle kuramın etkinliği hakkında bir değerlendirme yapılabilir. Filmler her ne kadar birden fazla duyuya hitap ederek kolay anlaşılır gibi görünse de film yapım sürecinin çok fazla değişkeni olması nedeniyle de çok katmalı bir yapı olarak karşımıza çıkar. Filmlerin bu yapısı farklı kuramsal çalışmaları da beraberinde getirmiştir.
Tag Archives: Christian Metz
Peeping Tom (1960): Biz Burada Röntgencileri Sevmeyiz Dostum
Martin Scorsese’ye göre Peeping Tom, film yapmak üzerine söylenebilecek her şeyin söylendiği iki filmden biri. Diğeri de Fellini’nin klasik filmi 8½. Scorsese bu bağlantıyı ‘bakmak’ ve ‘film yapmak’ arasındaki ilişkiden kuruyor. Yönetmenler kendi gözlerinden gördükleri dünyayı, kendilerine göre şekillendirerek filmlerinde seyirciye sunar. Yani sinemada esas olan yönetmenin bakışıdır. Bu açıdan, Michael Powell‘ın filmi de bakmak üzerine bir film olduğundan film yapma deneyimi üzerine önemli cümleler söylüyor.
Henüz ilk açılış sahnesinde film kendini belli ediyor zaten. Yakın planda kapalı bir göz birden açılıverir. Bu göz hikayenin ana karakteri Mark Lewis’e aittir ve film boyunca biz bu gözün Continue reading