City of God (2002): “Çaldım, Tüttürdüm, Öldürdüm ve Şimdi Bir Erkeğim!”

City-of-GodRio de Janerio’nun varoş mahallesi Cidade de Deus, yani Tanrıkent’teki organize suçların artışını gösteren City of God, 60’lar ve 90’lar arasındaki süreci, bu suç şehrinde masumiyetini korumaya çalışan Rocket isimli çocuğun gözünden anlatıyor. Sonunda da yazıldığı gibi, film gerçek bir hikayeden kurgulanmış ve bu varoş mahallesi, uyuşturucu istismarı, şiddet suçları ve bir çocuğun kendini yaşadığı mahallenin pençesinden kurtarma çabasıyla gerçeği başarıyla yansıtıyor.

Filmin başrol oyuncularından ‘yoksulluk’, Rocket seyirciye yaşadığı yeri “Elektrik yok, asfalt yok, ulaşım yok” diye anlatırken ilk kez seyircinin karşısına çıkıyor ve film boyunca tüm olanları yönlendiren bir arka plan karakteri olarak perdedeki yerini koruyor. Böyle bir ortamda, çocuklar ve gençler ‘gelecek yok, planlama yok’ gerçekliğinin farkında olarak yetişiyorlar. Okumak gibi bir şansları yok. Kendi gelecekleri, babalarının birer kopyası olmaktan öteye geçemiyor. Yaşadıkları yerden kurtulmanın tek yolu ise zengin bir adamın evini soymak. Rocket bir silahtan fazlasına ihtiyacı olduğunun farkında, oradan kurtulmak için ihtiyacı olan şey bir fikir ve neyse ki kahramanımızın fotoğrafçı olmak gibi bir fikri var. Rocket dışındaki tüm çocuklarınsa tek fikri daha çok çalmak, daha çok içmek ve daha çok öldürmek… City of God filmi eleştirisi

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s