Röportaj: Teksin Begeç, Kürşat Saygılı, Fırat Çakkalkurt
Deşifre: Fırat Çakkalkurt
İlk izlediğiniz filmi hatırlıyor musunuz?
Çocuk sinemasına götürüldüğümü hatırlıyorum. Site Sineması vardı Osmanbey’de; hala var sanırım. Orada pazar sabahları saat 10’da çocuklar için Walt Disney’in çizgi filmleri gösterilirdi. O zamanlar televizyon yoktu tabii; 70’lerin başından bahsediyorum. Dedem beni alır, onlara götürürdü. Bazı akşamlar annem ve babamla birlikte yetişkin filmlerine de giderdim ama çok küçük olduğum için o filmlerin neler olduğu aklımda yer etmemiş. İlk seyrettiğim filmin ismini istiyorsanız onu vermem zor, ama büyük bir salonda ve dev perdedeki ilk sinema deneyimimin bu çocuk filmleri olduğunu söyleyebilirim.
Bilinçli seyirciliğe adım attığınız yıllarda seyrettiğiniz filmler arasında sizi etkileyenler hangileriydi?
İlkokul yıllarında her cumartesi sinemaya giderdik. O zamanlar western filmleri furyası vardı, sonra Bruce Lee’nin karate filmleri furyası geldi. Macera filmleri vardı. Hollywood’un popüler filmlerini de seyrederdik. Bir yandan da televizyonda cuma akşamları sessiz sinema örnekleri gösterilmeye başlanmıştı. Gece 12‘den sonra sinema tarihinin ilk örneklerini seyrediyorduk.Zorro falan… Onlar da beni çok etkilemişti. Bunların dışında Atilla Dorsay’ın sunduğu muhteşem bir seri vardı. Hafta içi akşam saatlerinde dünya sinemasından örnekler yayınlanıyordu bu seri kapsamında ve yıllarca sürmüştü. O tarihlerde biraz sıkılırdım ama yine de yorumlara biraz kulak kabartıp filmleri izlerdim. Yani farklı mecralarda önemli filmleri seyretme fırsatı buluyordum o dönemde. Mesela Alfred Hitchcock’u ilk o yıllarda seyretmiştim. Hatta Kuşlar, yönetmenin ismiyle birlikte hafızama kazınan ve beni çok etkileyen ilk filmlerden biriydi. Sonra gerisi de geldi tabii… Murat Gülsoy röportajı