Benim gibi birçok kişi Ramazan ayında ya iftarı beklerken ya da sahurdan sonra uyku tutmayınca hemen izleyebileceği bir film arar. Kimisi için televizyonlarda iki haftada bir yayınlanan aksiyon filmleri bile bu sıkıntıyı gidermeye yetecekken, başta ben olmak üzere bazı insanlar da vardır ki kolay beğenmez, seçicidirler. Amerikan sinemasına karşı önyargılı olduğum, Avrupa sinemasında da son dönemlerde benzer şeyler izlediğimi düşünmeye başladığım bir dönemde Hint sinemasını, Bollywood’u keşfe çıkacağım hiç aklıma gelmezdi; zira Güney Kore sinemasından Kuzey Avrupa sinemasına kadar pek çok sinema kültürüne daha önceleri ilgi duymuş biri olarak Bollywood hakkında deneyimim neredeyse sıfırdı.
Yazının başlığında Hint sineması olarak yazmamın sebebi Bollywood’un Hint sineması anlamına gelmediğini, Bollywood’un Hint sinemasının önemli bir kümesi olduğunu belirtmekti. Bir sene içerisinde vizyona giren filmlerin %25’inin Bollywood filmi olduğunu düşünürsek görüntü zihnimizde daha net canlanabilir. Tabi ben bu yazıda hangi film Bollywood filmidir hangisi değildir gibi analizler yapmayacağım çünkü amacım biraz daha basit; Yeni Başlayanlar İçin Hint Sineması! Benim gibi daha önceden Hint sinemasına uzak olan sinema seyircileri için birkaç bölüm halinde Hint sinemasından ve Bollywood’dan örnekler paylaşacağım ve genel izlenimlerimi aktaracağım. Zaten Hint sinemasının keşfini tamamlamış olan sinefillere değil de, iftarı bekleyen ya da sahur sonrası vakit geçirmek isteyen, “Yok mu güzel film?” diye arkadaşına mesaj atan sinemaseverlere adıyorum bu yazımı… Hint sineması ve Aamir Khan