Çoğumuzun Babam ve Oğlum filmiyle tanıdığı ünlü yönetmen Çağan Irmak, yeni filmi “Unutursam Fısılda” ile yine seyirci karşısına çıktı. Özellikle yönetmenin son dönemde yaptığı birçok filmin, eski filmlerindeki tadı yakalamadığı yönündeki eleştiriler işe yaramış ve yönetmen tam da sinemasına yakışır bir filmle geri dönmüş. Farah Zeynep Abdullah, Mehmet Günsur ve Kerem Bursin’in başrollerini paylaştığı film, yönetmenin bol starlı ilk filmi.
Filmin konusuna gelince: Kaymakam olan babasının tayin edilmesi üzerine ailesiyle birlikte şehirden kasabaya giden Tarık, sıkışıp kaldığı bu kasabada hayallerini gerçekleştireceği kişiyle, Ayperi ile tanışır. Erkek çocuklarıyla sokakta futbol oynarken, kadınlığını ve müziğe olan sevdasını keşfetmesine, artık topun değil de hayallerinin peşinde koşmasına yardımcı olacak o gitar çalan şehirli çocuk Tarık’ı görmesi, Ayperi’nin de tüm hayatını değiştirir. Müzik aşkının bir araya getirdiği Tarık ve Ayperi’nin çıktıkları şöhret yolculuğunda ise yol arkadaşları Erhan olmaktadır. Erhan, Tarık ile Ayperi’nin İstanbul’a kaçışlarında onlara yardımcı olurken, artık tüm masal, Ayperi, Tarık ve Erhan arasında yaşanacak, özgürlüğe şarkı söyleyip besteleyerek giden bu üçlü hayatı da birlikte sırtlayacaktır.
Ünlü bir şarkıcı olmak için köyden kente giden Ayperi’nin hayatına odaklanan film, aynı zamanda doğduğu topraklara dönüşünü de anlatıyor. Alzheimer hastalığı teşhisi konulduktan sonra küs olduğu ablasının yanına dönmeye karar veren Ayperi’nin hayatı, filmin başından sonuna paralel kurgu yöntemiyle sunuluyor. Paralel kurgu anlamında, Türk sinemasının en iyi örneklerinden biri olduğunu düşündüğüm film, yönetmenin ustalığının da bir göstergesi. Geçmiş ve şimdi arasındaki bağı oyuncularının bakış açıları, müzik ve seslerin geçişleriyle yapan yönetmen, iki saat boyunca eşsiz bir hayat hikayesine tanıklık ettiriyor.
Hayalleri peşinden koşan Ayperi ile ondan çaldıklarının öfkesiyle yaşayan ablası Hanife arasındaki zıtlık, hayata dair birçok sözü barındırıyor. Cesur olan ile olmayanın hayata bakışı ve yaşamın içindeki savruluşlarını bir bir seyirciye gösteriyor. Cesur olmayı olumlayan film, seyirciye umudunu kaybetmemesi gerektiğini her sahnede bir kez daha hatırlatıyor. Bu yüzdendir ki, Hanife düşündüklerini hep içinden dile getirirken; Ayperi ablasının yüzüne adeta haykırıyor.
Unutursam Fısılda da yine ağladığımız, tam ağlarken güldüğümüz birçok sahnenin yanı sıra, eski 45’liklerin de tadına varıyorsunuz. Ajda Pekkan’ın “ Ben bir köylü kızıyım”, “Gel ya da git” film boyunca kulağınızdan ayrılmayacak şarkılar. Ayrıca, Kenan Doğulu’nun film için bestelediği sekiz şarkı, yakında Soundtrack albümüyle raflarda yerini alacaktır. Bu yanıyla da Issız Adam filmini anımsatan film, yine eski plakların satışını arttıracağa benziyor.
Çağan Irmak’ın son filmi Unutursam Fısılda, “Babam ve Oğlum” ve “Issız Adam”dan sonra ilk üçte yer alacak bir film. Yönetmenin uzun dönem farklı senaryo arayışları ve farklı tür arayışları onun sinemasına bambaşka bir boyut kattıysa da, eleştirilmesine neden olmuştu. Belki de seyircinin ısrarla ondan beklediği hem ağlatan hem de güldüren eski Türk melodramları tadında bir film yapmasıdır. Unutursam Fısılda da bu beklentileri fazlasıyla karşılayacak gibi gözüküyor.