The Raid 2 Berandal : Kurtlar Vadisi Endonezya!

raid-2 Aksiyon harikası “The Raid” filminin Dünya çapındaki başarısından sonra, yönetmen  ve senarist Gareth Evans’ın bu filmi seriye dönüştürmesi, ekonomik olarak mantıklı bir ileri adım olsa da riskli bir karardı. “The Raid” filminde suçlularla dolu bir binaya giriş yapan bir grup polisin tuzağa düştüklerini anladıktan sonra binadan çıkma mücadelelerini izlemiştik, tek mekanda geçen filmlere alternatif olarak tek binada geçen bu film, sahip olduğu parlak fikre ek olarak yaratıcı dövüş sanatı koreografileriyle de seyirciyi mest etmişti. İkinci film binadan kurtulan Rama’nın abisinin intikamını almak için mafya alemine ‘kafa tutmasını’ konu alıyor. Yani ilk filmin sahip olduğu minimalist ruh yerini daha büyük bir prodüksiyon işine bırakıyor. İlk filmde dar alanda, figüran oyuncularla, doğaçlama ilerleyen ve ‘binadan canlı çıkmaya’ odaklanan hikaye seriye dönerken daha kapsamlı bir amaca odaklanıyor; Endonezya mafyasının içindeki polisleri ortaya çıkarmak ve mafyaya darbe vurmak! İki filmi de dövüş sanatı çerçevesinde hayranı olacak kadar beğenen biri olarak, ikinci filmle birlikte Rama’nın Kurtlar Vadisi’ndeki Polat gibi bir halk kahramanına döndüğünü söylemek mümkün.

İlk filmde elinde çekiç, bıçak, sopa, silah, balta, kılıç ne varsa onla saldıran isimsiz, Endonezya arka sokaklarından fırlayan karakterlerin nefes almaksızın saldırılarından kaçarken, ikinci film pek çok ismini akılda tutmamız gereken karakterle dolu. Rama’yı operasyon konusunda yönlendiren polis memuru başta olmak üzere, mafyanın önemli isimlerinden biri olan Bangun, onun hapisteki oğlu Uco, onun sağ kolu Eka, suç dünyasında yükselmeye çalışan Bejo, Japon mafyası, çekiçli kız, beyzbol sopalı adam derken Rama’yla birlikte o kadar kalabalık bir ailenin ortasına düşüyoruz ki, film iki buçuk saat sürüyor olsa da bir saat daha fazlasına yer açabilirmiş. Bangun’un oğlu Uco’yla yakın arkadaş olmak amacıyla hapise giren Rama, orada Uco’yla kader ortaklığı yapar ve hapisten çıktıktan sonra Bangun’un adamı olarak çalışmaya başlar. Bir yandan öğrendiği bilgileri de gönderen Rama çok geçmeden başka bir oyunun içinde daha olduğunu öğrenir; babasının pasif duruşunu beğenmeyen Uco, Bejo’yla Japon mafyasına karşı ittifak yaparak Endonezya sokaklarını savaş alanına çevirecektir. Bu savaşın ortasında tek başına kalan Rama’nın ise tek hedefi, bu girdabın içinden sağsalim kurtulmak ve ailesine geri dönmektir. Filmin hikayesi çok tanındık ve genel olarak sürprizlerden uzak, ilk filmdeki bilinmezlik ve karambole gelişen olayların daha dikkat çekici olduğunu söylemem gerekir. Raid serisi filmlerin devamlılığı için bir hikayeye sahip olmak zorundaydı ancak hikaye  Raid filminin özündeki dövüş sanatını gölgelemeyecek bir bilindik mafyanın içindeki köstebek hikayesi olarak şekillenmiş. Yani Gareth Evans’ın dövüş sanatını yansıtmadaki teknik başarısı olmasa ‘The Raid 2’ bilindik konusu, karakteristik kötü adamları, yorulmak bilmeyen fantastik başrol oyuncusuyla vasat özellikler taşıyor. Ancak aynı şeyi halihazırda birinci film için de söyleyebilirdik.

The-Raid-2

Gareth Evans ve Rama rolünde Iko Iwais seriyi farklı bir noktaya taşıyan iki önemli isim. İlk filmde tekrar tekrar izlenebilecek çok yaratıcı sahneler mevcuttu; buzdolabının patladığı sahne, binanın katları arasında seri bir şekilde atlayarak yaşanan aksiyon sahnesi, Mad Dog’un bütün dövüş sahneleri vs… İkinci filmde aynı stil sahibi yaratıcı sahnelere sahip; çekiçli kadın ve beyzbol sopalı adamın dövüş sahneleri harika, hapishanede geçen uzun dövüş sekansı çok yaratıcı ve etkileyici, son yarım saat konsept itibariyle ilk filme selam çakılması ve pek çok diğer sahne örnek olarak gösterilebilir. Hollywood’un aksiyon filmlerinde sıkça karşılaştığımız, iki ileri bir geri ağır aksak ilerleyen tempo sorununa Endonezya’dan bu filmle tokat gibi bir yanıt geliyor; iki buçuk saatlik bir aksiyon filminin kendini tekrar etmesi, ortalara doğru tempodan düşmesi beklenirken Raid 2 bu sorunla resmen alay ediyor ve aksiyon severlere büyülü bir iki buçuk saat armağan ediyor.

İlk filmi sevenlerin yine hop oturup hop kalkarak izleyecekleri, beğenmeyenlerinse yine yavan bulacağı “The Raid” serisinin üçüncü filmi bir adım daha öteye giderek dövüş sanatı felsefesine göndermeler yaparak daha bilge bir film olabilir, zira iki filmde de üst düzey dövüş sahneleri olsa da dövüş hep araç olarak karşımıza çıkmakta. Üçüncü filmde dövüşün amaç faktör olarak üzerinde durulması seriye güzel bir nokta koyabilir.

Advertisement

One thought on “ The Raid 2 Berandal : Kurtlar Vadisi Endonezya!

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s